Metro Türkiye, şef Sinem Özler ve genç bayan şefler ile işçi bayanlar gününü kutladı
Mutfakta eşitlik var
Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda eşitlik ve çeşitlilik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, dayanışmanın ve bir ortada olmanın mana kazandığı Ramazan ayında, profesyonel mutfaklarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin değerine dikkat çekmek gayesiyle 8 Mart Dünya İşçi Bayanlar Günü’ne özel olarak bayan şefleri bir ortaya getirdi. Seraf Restaurant’ın şefi Sinem Özler’in bölümün genç bayan şefleriyle birlikte hazırladığı iftar sofrasında, Metro Türkiye bayanların mutfaktaki emeğini ve yaratıcılığını kutladı.
Ülkemizde yeme içme bölümünün en yakın iş ortaklarından biri olarak faaliyetlerini eşitlik,çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışıyla sürdüren Metro Türkiye, hem perakende dalında hem de profesyonel mutfaklarda bayan çalışanların desteklenmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için birçok çalışma yürütüyor. Bulunduğu ekosistemde bayan şeflerle iş birliğini önceliklendiren ve gelişimlerine katkı veren uygulamalara imza atan Metro Türkiye, profesyonel mutfaklarda eşitliğin değerine dikkat çekmek ve Türk mutfağının geleceği olan genç bayan şefleri bu hususta cesaretlendirmek ismine özel bir iftar daveti gerçekleştirdi. Ortağı olduğu ve şefliğini üstlendiği iki restoranıyla Michelin Rehberi’ne girerek başarılı bir rol model olan Şef Sinem Özler’in genç bayan şeflerle birlikte hazırladığı iftar sofrasında Metro Türkiye, bayanların mutfaktaki gücünü ve birlik olunca yarattıkları farkı ortaya koydu.
Seraf’ın mutfağına konuk olarak menünün hazırlanmasına emek harcayan genç bayan şefler; Apartıman Yeniköy’den Aslı Yüksel, Muutto’dan Bahar Karadaş, Neolokal’den Elçin Erik, Nicole’den Hale Berra Tüysüz, Seraf’ın kendi mutfağından Gökçe Gündemir ve 35 Yaş Altı 3 Şef Müsabakası Heyet Özel Mükafatı sahibi Buse Uca Aydın kazandıkları tecrübesi, öğrendikleri yeni teknikleri ve tanımları davetlilere anlatarak deneyimlerini paylaştılar.
“Eşitliği tüm ekosistemizde tesir yaratacak halde ele alıyoruz”
Seraf Vadi’de düzenlenen iftar yemeğinde Metro Türkiye CEO’su David Antunes, “Metro Türkiye olarak gastronomi dalını geliştirmek, daha âlâ servis, tahlil sunabilmek ismine birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. Bunları gerçekleştirirken sorumluluklarımızın da farkında olarak hareket ediyoruz.Fırsat eşitliği de bunlardan bir tanesi. Biz eşitliği sadece kendi içimizde değil tüm ekosistemimizde tesir yaratacak biçimde ele alıyoruz. Bu doğrultuda bayan teşebbüsçü ve bayan kooperatifleri ile çalışıyor, ekosistemimizin en değerli oyuncularından olan işin mutfağındaki bayan şeflerimiz ile iş birliklerini önceliklendiriyoruz. Dünya İşçi Bayanlar Günü’nü bir vesile olarak görüp, tekrar bu eşitliğin değerine dikkat çekmek istedik ” dedi.
“Hem mutfağımıza hem de hayatın her alanına eşitliği birlikte getirebileceğimize inanıyoruz”
Metro Türkiye’nin, yaklaşık 1.400 bayan çalışanıyla ülkemizin cinsiyet eşitliği konusunda önde gelen şirketlerinden biri olduğunu tabir eden Metro Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsan & Kültür Yöneticisi Sevda Çetinkaya, “Çalışma arkadaşlarımızdan her 3 şahıstan birisi kadın ve Yönetim Kurulu üyelerimizin de yüzde 40’ı bayanlardan oluşuyor. Bayanların iş hayatında daha etkin rol alması için fırsat eşitliği sağlayanatıyor ve destekleyici uygulamalar geliştiriyoruz. Bu doğrultuda üstlendiğimiz en değerli prensiplerden biri ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ inisiyatifimiz altında yer alan ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ kültürel değişm hareketimiz. Burada temel maksadımız, çalışma alanlarımızda cinsiyet ayrımı olmaksızın eşit fırsatlar sunabilmek. ‘İşin cinsiyeti yok’ yaklaşımımız ile bayanlara yalnızca çalışma alanı değil, yönetimsel rollerde de yukseltmeleri için geliştirecek liderlik programları sunuyor, onları üst durumlarda misyon alma konusunda cesaretlendiriyoruz. Kendi çalışma ortamımızda bunları yaparken, içinde bulunduğumuz tüm ekosistemde de bayanlara dayanak olmayı kendimize prensip ediniyoruz. Şef deyince birden fazla kişinin zihninde prototip olarak canlanan erkek figürünü birlikte değiştireceğimize, hem mutfağımıza hem de hayatın her alanına eşitliği birlikte getirebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.
“Kadınların birleştirici gücüne tüm dünyanın muhtaçlığı var”
Türk mutfağının kuşaklar boyunca annelerden kızlarına aktarıldığına vurgu yapan ve bu kadim geçmişin genç bayan şefler tarafından benimsenmesinin ehemmiyetine dikkat çeken Seraf Restoranları şefi ve ortağı Sinem Özler “Yüzyıllardır lokal mutfağı yaşatan bayanlardan öğrendiklerimiz, bize hem yeni tatlar hem de keşfedilmeyi bekleyen gereçler kazandırıyor. Bu pahalı bilgi ve tecrübesi, yeni kuşaklara onların da benimseyebileceği bir biçimde aktararak, kaybolmaya yüz tutmuş mutfak geleneklerinin yaşatılmasına ve geleceğe taşınmasına katkı sağlamak istiyoruz. Klâsik yemek yapma prensipleri ve teknikleri, bir yemeğin yalnızca lezzetini değil, birebir vakitte besleyiciliğini ve kültürel manasını da zenginleştirir. Bu prosedürlerin, geçmişi yaşatmanın ötesinde, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mutfak kültürünün devamlılığını destekleyeceğine inanıyoruz. Genç bayan aşçılarımıza ilham vermek ve tahminen de daha evvel hiç düşünmedikleri bir bakış açısıyla yollarını aydınlatmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bayanların birleştirici gücüne tüm dünyanın muhtaçlığı var” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı